22.06.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 22.06.2013 tarihinde yürürlüğe girmesi ile hukuk uyuşmazlıklarında yeni bir dönem başlamıştır.
Önemle belirtmek gerekir ki tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde ve aile içi şiddet iddialarında arabuluculuk müessesesi devreye giremeyecektir. Örneğin; boşanma tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği ve arabuluculuğa müsait olmayan dava ve işlerdendir. Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak ya da süreçten vazgeçmek konusunda serbest oldukları gibi, uyuşmazlık konusunda dava açmadan ya da dava sırasında da bu yola başvurmak konusunda da serbesti içerisindedirler. Yargılama esnasında taraflardan birinin arabuluculuya başvurma teklifi otuz gün içerisinde Kabul edilmediği taktirde reddedildiği anlamına gelecektir. Uyuşmazlığın çözümünde tarafların emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak kaydı ile arabuluculuk usulünü kararlaştırmaları mümkündür. Niteliği gereği yargılamayı gerektiren ve münhasıran hakim tarafından yapılabilecek işlemler arabulucu tarafından yapılamayacaktır ki arabuluculuğu yargılama esnasında sulh müzakerelerine yön veren bir kurum olarak düşünmek gerekir. Dava açıldıktan sonra da tarafların bu yola başvurmaları mümkündür; bu halde mahkemece üç ayı geçmemek üzere ve bir defaya mahsus bir üç ay kadar uzatılmak suretiyle taraflara süre verilecektir. Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaları halinde, yetkili ve görevli mahkemeden anlaşmanın icra edilebilirliğine dair alınacak şerh ilam niteliğinde olan belgelerden sayılmaktadır ki özellikle ilamların icrası konusunda taraflara büyük kolaylık sağlayacağı açıktır. Bu şerhin verilmesi aynı zaman da bir çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme arabuluculuğa elverişli aile hukuku uyuşmazlıkları dışında dosya üzerinden yapılacaktır. Arabuluculuğa elverişli olan aile hukuku uyuşmazlıklarında ise inceleme duruşmalı olarak yapılmakla beraber incelemenin sınırlarını anlaşmanın arabuluculuk ve cebri icraya uygun olup olmadığı konuları çizmektedir. Tarafların anlaşma belgesi ile ilgili icra edilebilirlik şerhi almadan bu belgeyi resmi işlemlerde kullanmak istemeleri halinde ise damga vergisi maktu olarak alınacaktır.
Arabuluculuk faaliyetlerinde tarafların maddi olarak sorumlu olduğu meblağ Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecektir.
Comments