top of page
  • Alper Işıkal

Sermaye Şirketlerinde Hisse Devirleri

Güncelleme tarihi: 31 Mar 2022



Bilindiği gibi “pay devri” artan ve gelişen ihtiyaçlar karşısında keyfiyetten olabileceği gibi zaruretten de ileri gelmekte olup ana husus, Anonim ve Limited Şirket bünyesinde olan ortakların ellerindeki payları nasıl bir prosedüre tabi olarak elden çıkarabilecekleri ve/veya nasıl artı değer kazanabilecekleridir. Belli temel kurallar bakımından kendini yenisinin içinde muhafaza eden Eski Ticaret Kanunu ilkeleri hala 6102 sayılı Kanun içinde yer almakta olsa da özellikle Anonim Şirketlerde hisse devrinde kanun koyucunun dual bir sistematik oturtmaya çalıştığı aşikardır.


Eski yapının tekliği nama ve hamiline yazılı hisse senetlerinin devrinde kendini hissettirken bağlam oluşturulan nama yazılı paylarda Yeni Ticaret Kanununun dual bir sistematik oturttuğu gözler önüne seriliyor. Özellikle bedeli tamamen ödenmemiş olan nama yazılı payların devrinde şirket onayı getiren sistem, büyük bir revize ile borsaya kote edilen ve edilmeyen nama yazılı paylar bakımından büyük bir yeniliğe gidiyor ve payların borsaya kote edilip edilmemesine göre farklı düzenlemeler getiriyor. Sistemin özünü kapalı Anonim Şirketlerde genişlemenin ortaklarca engellenebilmesi mantığı kuruyor. Borsaya kote edilmemiş nama yazılı payların devri açısından “ pay sahipleri çevresinin bileşimine ilişkin bağlam hükümleri” öncelikle sistemde koruma altına alınmış olup ortakların kapalılık özelliği sürdürebilmelerine dayanak oluşturan haklı sebepler bir nevi örnek kabili haline getiriliyor. Ayrıca payı devralacak olan kişinin bilinememesinin eski kanunda yarattığı sıkıntılar baz alınarak şirkete karşı saman ortak yoluyla müdahalenin ortadan kaldırılabilmesi olanağı sunuluyor. Yeni sistem böylelikle rekabetin korunmasına da öncelikli olarak önem veriyor. Şirket onayına tabi olan pay devirlerinde yeni kanun kati surette hak kayıplarını ve mağduriyetleri önlemek adına red süreleri koyuyor. Borsaya kote edilmiş nama yazılı paylar açısından da tedavül yeteneği ile çatışan rekabet kuralları öncelikli olarak korunuyor ki şirkete onay hakkı burada da tanınıyor ve sistem yine dualleşerek borsada iktisap ve borsa dışı iktisap kavramlarını karşımıza çıkarıyor. Temel olarak mevcut ortakları koruyucu hükümler ihtiva eden 6102 sayılı Yeni Ticaret Kanununun benimsemiş olduğu ilke, Anonim Şirketlerde şirket onayına kadar birlik teorisi görünümünde ortaya çıkıyor ki isabetli bir düzenleme olarak haksız rekabet kurumunun işlemesi bir derece de olsa yasal korumayla sınırlandırılmış oluyor.


Eski düzenlemede hisse senedi çıkarılamayan Limited Şirketlerde ise yeni kanunun pay hakkında tanzim edilecek senetlerin nama yazılı olarak düzenlenebileceği ifadesi uygulamada yeni bir sistem oturtulmaya çalışıldığının göstergesi denilebilir. 6102 sayılı Kanunun Limited Şirketlerde esas sermaye payının devri hakkındaki hükümlerinden net olarak eski düzenlemenin bazı sınırlamalarından ayrılındığı görülebiliyor. Şöyle ki ortağın koymayı taahhüt ettiği sermayenin ayın olması halinde şirket kuruluşundan itibaren üç yıl elde bulundurma olgusu artık ortadan kalkmıştır. Eski kanunun Genel Kurul onayı yeni sistemde muhafaza edilmekle beraber Yeni Ticaret Kanunu sermaye ve pay çokluğu açısından dörtte üçlük oranı geride bırakarak Genel Kurul onayı ibaresini uygulamaya koyuyor. Çifte ekseriyeti terkeden sistem bir ortağın birden fazla esas sermaye payı olmasına müsaade ederken Genel Kurula katılan ortakların pay çoğunluğuna sahip olması karşılığında pay devrinin engellenebileceği olgusunu da ortaya çıkarıyor. Devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı ve imzaların noter onaylı olması ilkesi burada da kendini muhafaza ederken devir sözleşmesine mevcut ise ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinin, rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise bu hususların, sözleşme cezasına ilişkin koşulların da eklenmesi gerektiği belirtiliyor.


Anonim Şirketlere yakınlaştırılan Limited Ortaklıklarda da pay devrinde kesin red süreleri getiriliyor ve haksız şekilde devrin onaylanmamasının karşısında mevcut ortağın haklı sebeple şirketten ayrılma hakkı saklı tutuluyor. Tescile tabi olan pay geçişleri şirket müdürlerince yapılabileceği gibi otuz günlük yasal sürede ayrılan ortağa da adının devrettiği paylarla ilgili olarak ticaret sicilinden silinebilmesi için başvuru olanağı getiriliyor.

8 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page